10 Mayıs 2011 Salı

Bi Bak Hele!

Sevgili annem küçüklüğümden itibaren beni geleceğin doktoru olarak hayal etmişti ne yazık ben başka bir alana yöneldim. Ana okuluna gittiğim dönemlerde hemşire olan annemin çalıştığı hastaneye giderdim.Doktor isimleri anons edilirdi.Sesli düşünen annem;
-Prf.Dr.Pınar Aksu...

diyecekler diye hülyalara dalardı.Dediğim gibi ne yazık olmadı.

Sevgili babamsa küçüklüğümden beri mobilyalarla ilgilenmeme ve mobilyalar hakkında bilgi sahibi olmama neden oldu.Sağolsun akranlarım oyun oynarken ben evde çekmece sabunlardım.E ne oldu sonra?

Gün itibariyle babama kendisiyle ortak bir iş yapmak istediğimi söyledim.Mobilya kaplama (sanatsal mevzuular dahil buna tabi) yapalım dedim.Sanıyorum son zamanlarda evde pek olmadığımdan aramızda yoğun bir iletişim sorunu oluşmuş.Ani bir tepkiyle asla bunu yapamayacağımı söyledi.Mümkün değilmiş.Boşuna mı üniversite okumuşum falan filan.

Sevgili babacığım,bu yazıyı okuyamasan da bil ki bitirme tezi olarak kavanozu beceren bir adamın hikayesini anlattım.Sen bambaşka bir hikaye sandın.Değildi.anlayacağın Türkiye gibi zıkkım bir ülkede benim nadide fikirlerim halkının nadide zeka pırıltılarıyla eşleşmiyor.Bu nedenle en yakın zaman diliminde evdeki bir mobilyayı kaplamayı düşünüyorum.

Hatta diğer evden başlayayım.Ve hatta mobilyasını atmaya kıyamayan ama değiştirmek isteyen olursa haber versin ben değiştireyim.

Aynen.Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder