23 Mayıs 2011 Pazartesi

Çok Sinir Bozucu

Bence çok sinir bozucu bir kadının futbol takımı fanı olması bu uğurda dötünü çatlatarak bas bas bağırması.Aşırı antipatik bir durum.Bu versiyonun bir de karşı takım mensubu karşı cinsle atışmaları var.Benim gördüğüm hep malup oldular.Erkek kişisi iki üç lafla hatun kişinin o çok sevdiği hırbolardan oluşan sikko takımını kendi sikko takımıyla yarıştırıyor ve sonuç;fiyasko.Hak ediyor mu hatun kişi belli değil.Mozzik olmanın verdiği dayanılmaz hafiflik ve hüsranla devam ediyor gevelemeye sanki çok mühimmişcesine.

Yolda bas bas bağıranından,takım formasını giyip bol cinsel organlı küfürleri damarı patlayana kadar çığıran kadın deposu var sevgili ülkemde.Daha klas olabilir mi? Tartışılır.Ya da tartışılmaz.

Sokakta,orada,burada çeşitli dongilerin bir araya geldiği takımları "yağmur,çamur dinlemeyip"(ki sanki çok ulvi bir davranışmış gibi)destekleyen abilalar size kılım.nokta.

17 Mayıs 2011 Salı

The Fly ve Geena Davis'in Mide Sorunu



Yaz geldi aman denize gireyim,rahat rahat yüzeyim sularda fokurdayayım gibi iç rahatlatıcı şeyler Jaws izledikten sonra biraz "sıkar" diyorum ve gece gece bunu bana yazdıran diğer filme geçiyorum.(Jaws babatoriktir o ayrı)

Peki ya The Fly izledikten sonra?Hım! Karpuz yenmez,şeftali yenmez,kahveye şeker atılmaz,dondurma yenmez yenmez ha yenmez. Yani yaza özgü ne varsa unut gitsin.Neden? Çünkü sinek var.

Sorarım Cronenberg amca senin pislik şeylerle ilgli bu takıntın neden?Anladım mesajın alasını veriyorsun da içim dışım bir oldu gece gece ne pis insansın ya.Bir değil iki değil.Videodrome'da böyle The Fly'da böyle vıcık vıcık böcekli,pislikli yapışkanlı,kusmuklu boklu püsürlü sahnelerden geçilmiyor.O değil ezine peyniri yiyordum piç oldu.

Mesaj tamam,film zaten süperlüks ama dediğim gibi yaz öncesi izlenilmemesi gereken filmlerden birisi kesinlikle The Fly'dır. Demediysem de dedim.

Ayrıca Geena Davis ne bahtsız kadınsın (ve midesiz)öyle pislik bir şeye sarıldın yetmedi gittin yattın hamile kaldın.Yüzüne bak bir adam le morte oluyor sen hala pompa derdindesin bu iki.Bu nasıl iş demezler mi adama.Adamın yüzünde türlü türlü sineğimsi, larvamsı terane var Geena'ya bak sen hele.Hala şevkat,sevgi.Adam morte diyorum morteee! Hatta ambiyante! Beetlejuice'da geberik karının tekiydin, o da olmadı Thelma and Louise'de ezikyustun.Ama iyi oyuncusun.Hadi öptüm Geena bay.

Peynir Kokulu Kadınlar



Mum Kokulu Kadınlar diye bir film vardı.Sırf adı güzel diye akılda kalan bir filmdi bence.Onun dışında akılda kalıcı çok bir tarafını hatırlamıyorum.Peki peynir kokulu kadınlara ne dersiniz?Hangi kadın peynir kokmak ister?Demek ki talep var kozmetik dükkanında gördüm Cheesecake-Vanilyalı krem!

Bir insan (kadını da bıraktım)neden peynir koksun ve bunun için özel çaba sarfetsin ki.Ve vanilya,(yani kurabiye,hamur işi)kokmak istesin? Vanilya güzel bir koku fakat saf vanilya kokmak nasıl olur?Gerçi Bınar vanilya kokuyor onda güzel kokuyor ama gözleri renkli diye vanilya ve olips karşımı bir etki oluyor aklımda demek sevimil, geliyor.Bunun dışında bir insanın hamur gibi kokması tuhaf.

Kadının sadece çiçek ya da benzeri "şerbet"li kokması da garip bence.Kokuları bu kadar kolay cinsiyetlendirmek fazla katagorize etmek.Tamamen sınırlandırmak renklere yaptığımız gibi.Mavi erkek rengidir,pembe kız ya o bakımdan dem vurayım dedim.Kadın çiçek kokar, erkek petrol! Sert, zırva kokular.Old Spice parfüm vardı önceden.Alakasız oldu araya sıkıştırdım silmeyeceğim.Neyse.

Dediğim gibi kadınlar öyle kremler almasın.Peynir kokmasın.Gerçi soğan ve küf kokulu kadınlardan iyidir.

Tütün kolonyası var.Hastasyım.

10 Mayıs 2011 Salı

Bi Bak Hele!

Sevgili annem küçüklüğümden itibaren beni geleceğin doktoru olarak hayal etmişti ne yazık ben başka bir alana yöneldim. Ana okuluna gittiğim dönemlerde hemşire olan annemin çalıştığı hastaneye giderdim.Doktor isimleri anons edilirdi.Sesli düşünen annem;
-Prf.Dr.Pınar Aksu...

diyecekler diye hülyalara dalardı.Dediğim gibi ne yazık olmadı.

Sevgili babamsa küçüklüğümden beri mobilyalarla ilgilenmeme ve mobilyalar hakkında bilgi sahibi olmama neden oldu.Sağolsun akranlarım oyun oynarken ben evde çekmece sabunlardım.E ne oldu sonra?

Gün itibariyle babama kendisiyle ortak bir iş yapmak istediğimi söyledim.Mobilya kaplama (sanatsal mevzuular dahil buna tabi) yapalım dedim.Sanıyorum son zamanlarda evde pek olmadığımdan aramızda yoğun bir iletişim sorunu oluşmuş.Ani bir tepkiyle asla bunu yapamayacağımı söyledi.Mümkün değilmiş.Boşuna mı üniversite okumuşum falan filan.

Sevgili babacığım,bu yazıyı okuyamasan da bil ki bitirme tezi olarak kavanozu beceren bir adamın hikayesini anlattım.Sen bambaşka bir hikaye sandın.Değildi.anlayacağın Türkiye gibi zıkkım bir ülkede benim nadide fikirlerim halkının nadide zeka pırıltılarıyla eşleşmiyor.Bu nedenle en yakın zaman diliminde evdeki bir mobilyayı kaplamayı düşünüyorum.

Hatta diğer evden başlayayım.Ve hatta mobilyasını atmaya kıyamayan ama değiştirmek isteyen olursa haber versin ben değiştireyim.

Aynen.Saygılar.