1 Şubat 2011 Salı

Kulak Kaşıntısının İlahi Gücü



Küçükken kulağım her kaşındığında kendilerini özenle çeşitli cisimler aracılığıyla kaşıdım. Tel toka,kulak çöpü o yoksa ucuna pamuk geçirilmiş kibrit,serçe parmak,gözlük arkası,tedirginlikle kürdan (sivri kısmı kopartılmış),saç toplamak için satılan yakuza stalya japon çubukları ve hatta örgü şişi.

Bu saydıklarım arasında en çok canımı yakan örgü şişi olmuştu. Berbat bir hikaye. Neyse...

Bugün yine kulağım kaşındı küçüklüğümde olduğu gibi. O zamanlarda da kulağım kaşındıktan sonra mutlaka ama mutlaka yağmur yada kar yağardı.Bunu çook uzun bir süre Tanrı tarafından bahşedilmiş bir yetenek olarak gördüm.Bu çook uzun zamandan kastım lise 2'ye kadar. Coğrafya dersinde nedenini hatırlamadığım bir şekilde "Benim kulağım kaşındığında yağmur yada kar yağıyor bence ilahi bir gücüm var" demiştim. Cevap açıktı ve hayal kırıklığı yarattı.

-Bence doktora git.Muhtemelen kulak içi egzeman var.

Yüzümde gülümseme ve inanmamayla karışık resmen bok bir ifade oluştu.Umursamadım söylenenleri ve fantastik bir gücüm olduğuna inanıyorum.(Doktora gittim.Bu konudan bahsetmek istemiyorum.Kapat telefonu Yayyip.)

Dediğim gibi her güç süperbombastik ve farikantastik olacak değil demediysem dedim) Benim gücüm de hava tahminini kulak kaşıntımla öğreniyor olmam.Görünmez olsam daha mı iyiydi yani?

Gulyabani'nin kulakları ne büyüktü argadaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder