16 Şubat 2011 Çarşamba

Egeria Sesleri

Melodi sanılanın aksine tiz çığlıklardı sudan gelen fokurtular. Danslarla karışık beden iflasının akıntılarıyla bezenmiş toplu iğne ucunda dudakları. Ve belki sonsuz sularda sonsuz danslar ederken gözlerindeki çığlığı bir mavi balina duyar onu içine alır,saklar diye bekledi günlerce.

Dolaştığı mavi barkınlar ekseriya bulanık,içsiz,dipsizdi.Yeşil yosun saçları,kızıla döndüğü vakit hızlı bir hava kabarcığı istilasına uğradı ince kırılgan bedeni.İnce derisinin üstnden belli olan kaburgalarına değdi kabarcıklar sert iklim rüzgarları hissinin parmak uçlarıyla.Raks bozulmuştu.Tedirginlik başladı kaburgalarında.İnce soluk benenine dökülen yeşil-kızıl saçlar dalgalandı zifri karanlık soysuz gözlerini kapattı.İleri baktı.Kabarlıklar geldi her yerden.Korktu.Duymak için bekledi.

Mavi balina hayalinden çok uzakta gerçekliğin kendisiyle akıntadaydı.Kabarcıklar azaldı.Sonsuz su duruldu derinlerde.Bekledi...

Ona doğru yaklaşan sadece siyahı gördü.Büyük bir karartıydı.Dev kanatları ardında uzanan safi varaklı omurganın ardından boynuzlu geliyordu.Büyülendi karşısında.Uluydu.Yüceydi.

Hamle yaptı varaklıya doğru kanatları bir pelerin gibi dolandı özüne.Kabarcıklar su tozlarıyla birleşti mavi döndü yeşile,kabarcıklar gök rengine.

Mavi barkınlar üstünde durdular öylece.Pelerinin ardından varaklı boynuz ışıldadı gökten gelen çiğ ışık çığlığıyla.

Ses yok,zaman yok.Durağanlığın içinde askıda kalan ruhları bıraktılar.Korku bıraktı kendini bakire bir kanın akışı hızında.Ve belki yeniden dönmemek üzere.

Ruh aydınlandı,göz bulandı.Gök durdu,deniz inledi.Ve Egeria kızıl varaklı bir çöl tanrısına bıraktı ruhunu.

Sular yatağıyken çöl arzusu içine düşen bedeni kavruldu.Varaklar ışıldadı gün döndü Egeria yarı yeşil yarı kızıla adadı taraflarını...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder